İyi bir uykunun önemini, genellikle iyi uyuyamadığımız bir günde bize hissettirdikleriyle anlarız. Geçmişten günümüze uykuya birçok farklı anlam yüklendi. Kimileri için uyku olabildiğince az olmalıyken, kimilerine göre ise yeterince faydalanılması gereken bir zaman aralığıdır. Algımızın ve tepkilerimizin geçici bir süreyle azaldığı bu süreçte aslında vücudumuzda birçok etkinlik devam ediyor. Güncel tıp bilgilerine göre iyi uyuyamadığımızda sinirlilik, reaksiyon süresinde yavaşlama, düşük konsantrasyon, depresyon ve hafıza ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Bu yüzden araç kullanmak gibi dikkat gerektiren birçok aktivitenin uykusuzken yapılmaması tavsiye edilir.
Buraya kadar olan bilgiler, aslında birçoğumuzun hafızasında zaten yer alıyor. Uykuya olan bakışın değişimi, dijitalleşmenin ve yapay zekânın günlük hayatımıza girişiyle başladı. Artık uyku, sağlıklı bir hayatın ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor. Bu yüzden daha iyi bir uyku için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Bunlardan birisi, kaliteli bir uykunun en önemli unsurlarından olan yataklar. Yapay zekâ destekli teknolojik yataklar üreten bir firma, New York’taki Park Hyatt Hotel ile bir anlaşma yaparak otel müşterilerinin kusursuz bir uyku deneyimi yaşamasını amaçlıyor. Otel yönetimi ise müşterilerinin sadece iyi bir uyku yaşamasını değil, genel sağlıklarını ve refahlarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Bu, üst düzey konuklara hizmet veren bir otel için ayrıştırıcı bir bakış açısı. Çünkü oteller için bu tarz sağlık ve terapi aktiviteleri her zaman spa, masaj ve havuz gibi klasikleşmiş hizmetlerden oluşuyordu. Bu yeni teknolojik yatak, üzerindeki sensörler yardımıyla vücut ısısını izleyebiliyor, uyuyan kişinin nefes almasına yardımcı olmak için şekil değiştirebiliyor. Yatağın, zaman içerisinde uykusuzluk, kardiyak aktiviteler ve uyku apnesi gibi sağlık sorunlarını takip ederek bilgilendirme yapacağı da iddia ediliyor.
Uyku sürecini iyileştirme ve sorunları takip etme konusunda akıllı saatler de çıktıkları zamanlardan itibaren çeşitli gelişim süreçlerinden geçtiler. Saatlerin bir aksesuar aracı olmaktan çıkarak sağlıklı yaşam trendinin bir parçası olması, tüm bedensel aktivitelerin bir veri deposu hâline gelmesini sağladı. Kalp atışı ve kan basıncı gibi verilerden yola çıkan saatler, artık spor ve uyku modlarına göre ayarlanabilir ve düştüğünüzde başınıza bir şey gelip gelmediğine göre size ambulans çağırabilir duruma geldiler. Akıllı saatler, yatak teknolojilerindeki gibi direkt uyku sorununa çözüm oluşturmasalar da sorunların belirlenmesinde önemli bir rol oynayabilir.
Günümüzün yaklaşık üçte birini uykuda geçirdiğimiz düşünüldüğünde, kabaca hayatımızın da üçte birini uykuda geçireceğimiz sonucuna ulaşabiliyoruz. Bu açıdan bakıldığında, uykunun hayat kalitemizdeki belirleyiciliği tartışılmaz bir konuma yükseliyor. Yapay zekâ destekli teknolojiler, birbirinden bağımsız uyku alışkanlıkları ve sorunları olan insanlar için ortak bir çözüm aracı olma potansiyeli taşıyor. Son dönemlerde görülen standart yatak reklamlarında; yatakların bir tarafının serin, bir tarafının sıcak tutması gibi geliştirmeler, akıllı yatak teknolojilerinde daha da ileri taşınarak hem kişinin isteklerine hem de uykudaki ihtiyaçlara göre şekillenebilen yeni bir boyuta ulaşıyor. Bu teknolojilerin şu anki hedef kitlesi, güncel fiyatlarıyla oteller ve alım gücü yüksek kişiler. Yakın gelecekte ise kişiselleşebilen bu teknolojilerin giderek daha akıllı hâle gelen evlere girmeye başladığını da göreceğiz. Konforlu ve sağlıklı yaşama olan bakış açımız değiştikçe, yapay zekânın sıradan bir günümüzün büyük bir kısmında yanımızda olacağını tahmin etmek hiç zor değil.
